30 Ocak 2010 Cumartesi

Şimdi Bir Sevdaya Düştüm Yenile



Şimdi Bir Sevdaya Düştüm Yenile
Kimse Gelip Hatır Sormak İstemez
Divanesin Derim, Deli Gönlüme
Hiç Aklın Başına Dermek İstemez

K.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Eskinin Tılsımı



Yeniye dair herseyi unutup eskinin tilsimina teslim etmek kendini ve o tilsim kapisinda eskiler tarafindan karsilanmak, cok özledim sizleri demek ve sarilmak... Ne güzel olurdu kimbilir.

Unutamadığım



Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın.
Tavşan kanı, kınalı - berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı
Gözlerin hani?

"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.

İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın gizlisinde bir can idin ki
Kan değil sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç - ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?

A.A.

25 Ocak 2010 Pazartesi

Bu hayat böyle bir oyun...



Sulu bir saka bu hayat, varolan katlanmak zorunda...

Uyansam...



Dün yillardir uyansam diye haykirirken aslinda hic uyumadigimi ögrendim; daha dogrusu ögretildim.

Tani: Tortu tip sizofreni.

Türkcesi: Siz sag, ben selamet.

Kimbilir...



Belki ben
o günden
çok daha evvel,
köprü başında sallanarak
bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım.
Belki ben
o günden
çok daha sonra ,
matruş çenemde ak bir sakalın izi
sağ kalacağım...
Ve ben
o günden
çok daha sonra:
sağ kalırsam eğer,
şehrin meydan kenarlarında yaslanıp
duvarlara
son kavgadan benim gibi sağ kalan
ihtiyarlara,
bayram akşamlarında keman
çalacağım...
Etrafta mükemmel bir gecenin
ışıklı kaldırımları
Ve yeni şarkılar söyleyen
yeni insanların
adımları...

N.H.R.

18 Ocak 2010 Pazartesi

Aşkın...



Herseyden vazgecebiliyorum ama senden vazgecemiyorum. O da benim kusurum olsun.

11 Ocak 2010 Pazartesi

Herşey seninle güzel

Zerrin Özer - Herşey seninle güzel



Herşey seninle guzel
Duydugum bu ses bile
Yalnız içtigim su degil
Aldıgım nefes bile

Adsız...



Sevgiliden bir parça sevgi alıp bana verenler,
Buna karşılık canımı alıp sevgiliye verdiler.

Fuzuli

Kimse anlamayacak....



Sana dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim
Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim
Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim
Ama senden başka kimse duymayacak
Kimse anlamayacak....

Mevlana

10 Ocak 2010 Pazar

Yorgunum...



Etime bir alev degmiscesine
Nasil da yakardi optugu zaman
Bir su gibi akip gitti avuclarimdan
Yorgunum simdi bin yil sevmiscesine

Düsünceler...



Yukaridaki besteyi yapan kötü bir insan olabilir mi? Bence hayir.

8 Ocak 2010 Cuma

Serefine...



Ortasında kalbimin
Bir yer açtım senin için
İstersen sonsuza kadar
Gelme yine ben beklerim

Seni bagirabilsem seni...



Dogum günün kutlu, mutlu olsun sebeb-i hayatim. Belki gün gelecek, herkes unutacak dogum gününü, ben unutmayacagim. Nefes aldigim sürece kimselere hissettirmeden her 8 Ocak aksami "Seni bagirabilsem seni" diye mirildanarak serefine kadeh kaldiracagim cok uzaklardan ve seni hicbir kadinin sevilmedigi kadar cok sevmeye devam edecegim kapanmaz yaram, dermansiz derdim benim. Söyleyecek o kadar cok ask cümlem var ki sana, hepsini en el degmemis yerlerde biriktiriyorum cigerimin kösesi.

Bana ait...



Sen kimsin, neye benzersin diye mesaj atan birkac kisi oldu.
Yüzümü göstermeye yüzüm yok, ama sirtimi var...

* Istiklal'de millete ciyak ciyak "Araya girmeyin ya!" diye bagirip fotografimi ceken benden daha karamsar, benden daha sorunlu, ama bir icim su sevgili arkadasim Lulu'ya selam buradan. Lulu! Asiginim...

Hayatin anlami nedir?



"Kim?" sorusuna verecegin cevap ayni zamanda hayatinin anlamidir bebegim.

Var mi baska sorun?...

7 Ocak 2010 Perşembe

Oya Koçak'a selam olsun.



Hayat dediğin nedir ki? Bazen bir iki damla gözyaşı,bazen unutulmuş özlemler ve bazen de duyulmayan çığlıklar…Hayat dediğin nedir ki? Sevmek,sevebilmek,sevilebilme ve bazen de nefreti duyabilmek…Ama en acısı pes etmek belkide…Hayat dediğin nedir ki?En zor anlarınde her şeye rağmen gülümseyebilmek canını acıtan her ne varsa tüm gerçekliğiyle kabul edip tutunabilmek…yeniden başlayabilmek elindekilerle… yap bozun parçaları gibi birer birer her şeyi yerli yerine koyabilmek…Hayat dediğin nedir ki?İçinde kaybolduğun çıkmaz sokaklar mı…yolun sonunu görmeden gidebilmek mi…ya da bir bilmece karesinde yer almak mı?

Hayat dediğin nedir ki? Söyleyebilmek mi içindeki tüm gerçekleri korkusuzca sonuçlarını hiç düşünmeden senden neler götüreceğini umursamadan bir anda haykırabilmek mi…Boğazına düğümlenen diline gelipte hep yuttuğun cümleleri bir bir dile vermek mi? Yoksa umarsızca gözlerine perde çekerek susabilmek mi?
Hayat dediğin nedir ki? Bir tarafta ağlayan bir tarafta gülebilen ve ortada durup nedir bu?diyip,anlamaya çalışmak çözebilmek mi gözlerde ki sırları…Vakti geldiğinde elini taşın altına koyabilmek mi hiç düşünmeden her şeyi göze alabilmek mi…Yalanlarla beslenip ve her gün büyüyüp insanı içine çeken girdabın içine korkusuzca dalıp mücadele edebilmek mi? Hayat dediğin nedir ki?Seviyorum derken gözlerine bakıp içindeki aşkı görebilmek mi yoksa yalanlarla yürekleri acıtabilmek mi hiç düşünmeden yıkabilmek mi en masum duyguları…Berrak suları bulandırıp saflığın simgesi beyazı karalamak mı?

Hayat dediğin nedir ki? Kendimizi içinde bulduğumuz kalıplar mı yoksa bu kalıplardan sıyrılmaya çalışmak mı? Yoksa kırılıp incinmekten korkup etrafımıza ördüğümüz duvarlar içinde yarattığımız bu dünyada boğulurken nefes almaya çalışmak mı?
Hayat dediğin nedir ki? Akıp giden zaman mı? Bizden götürdüklerini geri almaya mı yada yerine yenilerini koymaya çalışmak mı? Elimizdeyken değerini bilmeyip kaybettiklerimize üzülüp pişman olmak mı yada bunlardan ders alabilmek mi?

Hayat dediğin nedir ki? Uzayıp giden yollar mı gidipte dönmeyenler mi bekleyipte özlediklerimiz mi? Ya da neyi niçin beklediğini bilmeden beklemek mi?

Hayat dediğin nedir ki? Bitmek tükenmek bilmeyen bir boşluğun içinde kendini bulabilme çabası içinde olmak mı? Ve kendini bulmaya çalıştığın cevapların içinde kaybolduğun sorular mı? Ve en sonunda uzaklarda sandığın oysa ki hep içinde taşıdığın ışığı görebilmek mi?

Son Türkü



Kaybolmak uzre suya düsen bilezik;
Bak, butun kırışıklar silindi sudan.
Son saatimde mi uyandım uykudan,
Neden bos gecen yıllardan içim ezik?
Durdu beni ölüme götüren kervan.
Eski bir şarkı söyleniyor rüzgarda.
Duydum ki sevmeyi bilen dudaklarda
Benim ilahilerim hala okunan.

Sevgilim...... ellerime dokunaraktan.
Beni çağıran bir eda var sesinde.

Bu muydu insanlara son nefesinde
Görüneceğinden bahsedilen şeytan?
Sular çekilmeye başladı köklerde
Isınmaz mi acaba ellerimde kan?
Ah! Ne olur butun güneşler batmadan
Bir türkü daha söyleyeyim bu yerde!

Orhan Veli Kanık (13 Nisan 1914 – 14 Kasım 1950)

Beni yüreğimle yargıla...



Duygu bana
Öykü bana
Yaşadığım her saniye
Roman gibi her an bana

Dostum bana
Sevdam bana
Soluğunu geçir bana
Uyku tutmuyor gözüm
Anılar sıraya girdi
Gel anne süt içir bana

Uyku



Dağ, taş, börtü, böcek uyudu; ben uyuyamıyorum. Yok mu çaresi???

6 Ocak 2010 Çarşamba

Ölüm...



Yaş genç ama ruh yaşlı... Burun da yere bakıyor, ölecek miyim nedir?

4 Ocak 2010 Pazartesi

Dildar için giryan olmak...



GAZEL ZAMANI

Nice bu hasret-i dildar ile giryan olayım
Yanayım ateş-i aşkın ile büryan olayım
Görmedim gül yüzünü ah-u figan etmedeyim
Akıdıp göz yaşımı dert ile nalan olayım
Kapladı bu nârı firkat cismi gam âl u demi
Korkarım heşre keder böylece suzan olayım
Sevdiğim rağmet yeter incitme artık kalbim
Gel dilersen yusuf-u asa, bend-i zindan olayım
Lütfiyim bülbül gibi gülşende feryat eylerim
Vuslatı yâr ile ancak şâdi handan olayım

2 Ocak 2010 Cumartesi

Bazi yüzler büyüleyicidir.



Bazi yüzler büyüleyicidir. Onlari nerede, hangi haleti ruhiyede gördügünüz hic farketmez; büyülenir, hareketsiz ve nefessiz izlersiniz gecit törenlerini...

(Yukaridaki yüzü bugün ciplak gözle gördüm ve büyülendim.)

1 Ocak 2010 Cuma

Hayat



Hayat, ümit etmek ve beklemekmiymis; yoksa ben yanlis mi anlamisim? Hic bilmiyorum; artik ümit etmiyor, sadece bekliyorum hayat oyununu mertce kaybedenlere el sallayarak...