17 Ekim 2010 Pazar

İstanbul


Peyk - Istanbul


Gerçekten sevdiğim kadınlar hep senin gibi oldular İstanbul; çok güzeldiler ama acımasızdılar.

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Diz çökmek...


Sevdanın son vuruşu


Her dem haketmeyene söyleyecek iki çift lafım olmuştu. Hakedenin önünde diz çökmeye dermanım da varmış.

Şu an...


Spente le Stelle


Şu anda sana yıldızlar sönmüş, manasızlık yanağından makasını alıp gözlerinin içine tebessümle bakıyor gibi görünebilir. Ama başrolünü oynadığın oyun sana hep birşeyler için uğraşma, söz söyleme fırsatı verecektir. En azından bu boyutta, en azından son nefesini verene kadar.

PS: Artık esmerlerin de güzel ve heyecanlandırıcı olabileceklerini anladım.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Iyi ki dogdun.



Bazi insanlar vardir, her insan gibi dogarlar. Bazi insanlar vardir, her insan gibi sadece kendileri icin savasmayip insanlik icin savasirlar. Bazi insanlar vardir, öyle ölürler ki son nefesleriyle birlikte dimaglarda yasamaya devam ederler. O insanlardir ki asla unutulmazlar.

Iyi ki vardin Commandante!

2 Haziran 2010 Çarşamba

Inadina sevecegim...



Duygusuzlara inat sevecegim,
Onlar kavrulurken ben kül olacagim,
Hic farketmeyecekler ama ben,
Sadece ben menzile ulasacagim.

25 Mayıs 2010 Salı

Hüzün



Günler geciyor ve hüznüm beni terketmiyor. Birbirimizden usandik artik. Karsimiza gecip bize yarenlik edecek yok mu? Var diyene hüznümü kapip gelirim, problem degil...

15 Mayıs 2010 Cumartesi

24 Nisan 2010 Cumartesi

Gül dikeni


Uçakları ne edeyim,
Gökkuşağı gönder bana,
Senin olsun süngülerin,
Gül dikeni yeter bana.

Kan kurşundan silinince,
Kardeş olur, kardeş olur eller bana,
Kan kurşundan silinince,
Kardeş olur, kardeş olur, kardeş olur eller bana.

Silahları ne edeyim,
Benim sevgim mavzer bana,
Suya attığım çiçekler,
Bir gün olur döner bana.

Kan kurşundan silinince,
Kardeş olur, kardeş olur eller bana,
Kan kurşundan silinince,
Kardeş olur, kardeş olur, kardeş olur eller bana.

Ü.T.

23 Nisan 2010 Cuma

23 Nisan 1920 - Bazı tarihler unutulmaz


Ahmet Kaya - Kurtuluş Savaşı Destanı


Bu toprakların tılsımından mıdır, bu milletin cevvalliğinden midir bilinmez; yüzlerce yıldır vatan dediğimiz bu coğrafyada sayısız destan yazıldı. Başrollerde Bayezid'ler, Fatih'ler, Sultan Mustafa'lar, Gazi Osman Paşa'lar, yenilmez komutan Mustafa Kemal'ler, Anadolu halkı oldu. Tartışma oldu, didişme oldu, kavga oldu ama hep birlik oldu.

Birlik olmadan dirlik, dirlik olmadan huzur olmuyor. Dilerim; Allah bu milletin birliğini, dirliğini, huzurunu bozmaz ve daha nice destanlar yazarız.

22 Nisan 2010 Perşembe

Saba Makamı


Ismail Cosar - Sabah Ezani


Cenab-i Hak hicbir iyiyi magdur etmesin.

21 Nisan 2010 Çarşamba

Neden?

Her hoşlanışta kaçmak istemem neden?
Her beğenilişte kafamı çevirmem neden?
Herşeyden sıkılmam neden?
Neden?

7 Nisan 2010 Çarşamba

Bambaska


Kutsi - Bambaska


Her aciya dayanirdim da, bana inan bu bambaska...

6 Nisan 2010 Salı

Hayalperest


Feridun Düzağaç - Devrik


Şehir devrik, insanlar devrik, iş devrik, aşk devrik, ben devriğim; kısaca herşey devrik. Dünyayı doğusundan ve batısından tutup sallayarak herşeyi düzeltmek istiyorum. Çok mu hayalperestim?

6 Mart 2010 Cumartesi

Her aşk ölümü tadacak.


Manga - Her Ask Ölümü Tadacak


Ya aşk ölecek yada aşık...

Dipnot: Çok mu ağır geldi arkadaşım? :-)

5 Mart 2010 Cuma

Hüzün


...


Yine gece, yine hüzün.
Sessizlik arttikca siddeti de artan hüzün.
Su vakitten sonra gelsen, sevsen ne olur dedirten,
Hincahinc, deli hüzün...

Kara Rıhtım



Saçların günah koksa
Kirpiklerin ihanetten dökülse
Tırnaklarından yabancı ellerin soğukluğu süzülse
Rıhtımda bekleyenin benim
Yaşarken bahçen
Göçünde mezarın kalbimdir derdin
Içine gömmek için mi kıydın bana
Hiç gelmesen de bekleyeceğim

Z.M.

3 Mart 2010 Çarşamba

Derin...


Tribute to Anour Brahem


Zaman büyük bir öğretmendir; ne yazık ki bütün öğrencilerini öldürür. (C.G.)

Gölgem



Bıktım usandım sürüklemekten onu,
Senelerdir, ayaklarımın ucunda;
Bu dünyada biraz da yaşayalım,
O tek başına,
Ben tek başıma.

O.V.K.

2 Mart 2010 Salı

Canım Kardeşim - 1973 (Ertem Eğilmez)



Müthis, carpici...

Kim O Deme



Kim o, deme boşuna
Benim,ben..
Öyle bir ben ki gelen kapına
Baştan başa sen!

Ö.A.

28 Şubat 2010 Pazar

Müzigin söhretler ligi...


Orhan Gencebay - Nereden Bileceksin


Kac yildir müzik yapiyorum; kac tane müzik yapan insanla birlikte calistim unuttum. Bazi müzisyenlerin farkli meziyetleri, isiklari, siz ne dersiniz bilmiyorum oldugunu ve kisaca digerlerinden farkli olduklarini kabul etmek gerek... Bunun tecrübeyle, vs. alakasi yok, Allah vergisi.

Karakterini, tavrini, yasantisini bilemem ama Gencebay da bu cok az rastlanan istisnalardan biri. Cok farkli, cok özgün; bazilari gibi arakci da degil. Berhudar olsun :D.

27 Şubat 2010 Cumartesi

Bir Ses Bir Nefes





Bir ses karanlıklarda;
Nereden nasıl geldiği,
Kimden geldiği bilinmeyen...
Belki gerçek bile olmayan.

A.S.S

Cok özledim...


Hastane önü incir ağacı


Biliyorum duyuyorsun, görüyorsun beni. Cok özledim seni be anacim. Hani "Özlem, hasret nedir?" diye sorsalar, "Sensin" derim be gülüm.

24 Şubat 2010 Çarşamba

Dinle(n)mek...


Vasilis Saleas


Dinlemek ile dinlenmek her zaman yanyana, kolkola olmuyor.

Boşver Arkadaş - 1974 (Zeki Ökten)



- Bekliyorum. sor.
. Sana olan en gerçek duygumu öğrenmek ister misin ?
- Evet, isterim.
. Seni çok seviyorum. inan bana. ister misin sevgimi ?
- Isterim. bütün kalbimle ...
. Bilirim. çok şey istersin sen.
- Anlayamadım ...
. Mesela beni istersin. zengin bi koca istersin. para istersin.

Nedenini bilmiyorum ama bu filmi her izledigimde ya gidesim geliyor yada icimden o anda yanimda olanlarin gitmesini istiyorum.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Nasıl anlatsam sana...


Hayko Cepkin - Demedim mi


Aşıklar harabat olur,
Hakkın katında kutlu olur.

21 Şubat 2010 Pazar

Bir kederdir...


Fikret Kızılok- Gözlerinden bellidir


Arkadaş bir kederdir gidiyor, kurtulamıyorum. Herşey üstüme üstüme geliyor sanki. Jazz Stop'taki çakma sarışın da farketti durumu; şen şakrak yanıma gelip 10 dakika sonra yengeç gibi yan yan uzaklaştı bebaaam. Gerçi iyi oldu; kaşlar siyah, saçlar sarı; bulaşık süngeri gibi...

PS: Aylaaaa! Gülme! Elimin tersindesin, çakarım.

17 Şubat 2010 Çarşamba

Talihimi...


Selçuk Ural - Aşkın Mahpushane

Le Peintre Des Etoile - İkibin Yılın Sevgilisi



“Kalbindekini gözlerinde okuyorum. Benim en rahat söktüğüm alfabe ve en kolay çözdüğüm hiyeroglif gözlerde yazılı olandır.”

8 Şubat 2010 Pazartesi

Akis


Cem Karaca - Resimdeki Gözyaşları


Sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden
Çıplak ayaklarımızın su sesleriyle
Birbirimize
Ve kendimize
Bilakis

C.Y.

2 Şubat 2010 Salı

O benim işte...



Biraz kül biraz duman o benim işte.
Kerem misali yanan o benim işte.
İnanma gözlerine ben ben değilim.
Beni sevdiğin zaman o benim işte.

Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya kalp durur, akıl unutur.
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne unutur.

Mevlana

1 Şubat 2010 Pazartesi

Aynalar





Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İste yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karsıma,
Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,
Benmişim kendime en büyük ceza!
Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, gunah, hasad yerinde demet;
Merhamet, sucumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, aynada vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.

N.F.K.

30 Ocak 2010 Cumartesi

Şimdi Bir Sevdaya Düştüm Yenile



Şimdi Bir Sevdaya Düştüm Yenile
Kimse Gelip Hatır Sormak İstemez
Divanesin Derim, Deli Gönlüme
Hiç Aklın Başına Dermek İstemez

K.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Eskinin Tılsımı



Yeniye dair herseyi unutup eskinin tilsimina teslim etmek kendini ve o tilsim kapisinda eskiler tarafindan karsilanmak, cok özledim sizleri demek ve sarilmak... Ne güzel olurdu kimbilir.

Unutamadığım



Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın.
Tavşan kanı, kınalı - berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı
Gözlerin hani?

"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.

İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın gizlisinde bir can idin ki
Kan değil sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç - ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?

A.A.

25 Ocak 2010 Pazartesi

Bu hayat böyle bir oyun...



Sulu bir saka bu hayat, varolan katlanmak zorunda...

Uyansam...



Dün yillardir uyansam diye haykirirken aslinda hic uyumadigimi ögrendim; daha dogrusu ögretildim.

Tani: Tortu tip sizofreni.

Türkcesi: Siz sag, ben selamet.

Kimbilir...



Belki ben
o günden
çok daha evvel,
köprü başında sallanarak
bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım.
Belki ben
o günden
çok daha sonra ,
matruş çenemde ak bir sakalın izi
sağ kalacağım...
Ve ben
o günden
çok daha sonra:
sağ kalırsam eğer,
şehrin meydan kenarlarında yaslanıp
duvarlara
son kavgadan benim gibi sağ kalan
ihtiyarlara,
bayram akşamlarında keman
çalacağım...
Etrafta mükemmel bir gecenin
ışıklı kaldırımları
Ve yeni şarkılar söyleyen
yeni insanların
adımları...

N.H.R.

18 Ocak 2010 Pazartesi

Aşkın...



Herseyden vazgecebiliyorum ama senden vazgecemiyorum. O da benim kusurum olsun.

11 Ocak 2010 Pazartesi

Herşey seninle güzel

Zerrin Özer - Herşey seninle güzel



Herşey seninle guzel
Duydugum bu ses bile
Yalnız içtigim su degil
Aldıgım nefes bile

Adsız...



Sevgiliden bir parça sevgi alıp bana verenler,
Buna karşılık canımı alıp sevgiliye verdiler.

Fuzuli

Kimse anlamayacak....



Sana dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim
Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim
Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim
Ama senden başka kimse duymayacak
Kimse anlamayacak....

Mevlana

10 Ocak 2010 Pazar

Yorgunum...



Etime bir alev degmiscesine
Nasil da yakardi optugu zaman
Bir su gibi akip gitti avuclarimdan
Yorgunum simdi bin yil sevmiscesine

Düsünceler...



Yukaridaki besteyi yapan kötü bir insan olabilir mi? Bence hayir.

8 Ocak 2010 Cuma

Serefine...



Ortasında kalbimin
Bir yer açtım senin için
İstersen sonsuza kadar
Gelme yine ben beklerim

Seni bagirabilsem seni...



Dogum günün kutlu, mutlu olsun sebeb-i hayatim. Belki gün gelecek, herkes unutacak dogum gününü, ben unutmayacagim. Nefes aldigim sürece kimselere hissettirmeden her 8 Ocak aksami "Seni bagirabilsem seni" diye mirildanarak serefine kadeh kaldiracagim cok uzaklardan ve seni hicbir kadinin sevilmedigi kadar cok sevmeye devam edecegim kapanmaz yaram, dermansiz derdim benim. Söyleyecek o kadar cok ask cümlem var ki sana, hepsini en el degmemis yerlerde biriktiriyorum cigerimin kösesi.

Bana ait...



Sen kimsin, neye benzersin diye mesaj atan birkac kisi oldu.
Yüzümü göstermeye yüzüm yok, ama sirtimi var...

* Istiklal'de millete ciyak ciyak "Araya girmeyin ya!" diye bagirip fotografimi ceken benden daha karamsar, benden daha sorunlu, ama bir icim su sevgili arkadasim Lulu'ya selam buradan. Lulu! Asiginim...

Hayatin anlami nedir?



"Kim?" sorusuna verecegin cevap ayni zamanda hayatinin anlamidir bebegim.

Var mi baska sorun?...

7 Ocak 2010 Perşembe

Oya Koçak'a selam olsun.



Hayat dediğin nedir ki? Bazen bir iki damla gözyaşı,bazen unutulmuş özlemler ve bazen de duyulmayan çığlıklar…Hayat dediğin nedir ki? Sevmek,sevebilmek,sevilebilme ve bazen de nefreti duyabilmek…Ama en acısı pes etmek belkide…Hayat dediğin nedir ki?En zor anlarınde her şeye rağmen gülümseyebilmek canını acıtan her ne varsa tüm gerçekliğiyle kabul edip tutunabilmek…yeniden başlayabilmek elindekilerle… yap bozun parçaları gibi birer birer her şeyi yerli yerine koyabilmek…Hayat dediğin nedir ki?İçinde kaybolduğun çıkmaz sokaklar mı…yolun sonunu görmeden gidebilmek mi…ya da bir bilmece karesinde yer almak mı?

Hayat dediğin nedir ki? Söyleyebilmek mi içindeki tüm gerçekleri korkusuzca sonuçlarını hiç düşünmeden senden neler götüreceğini umursamadan bir anda haykırabilmek mi…Boğazına düğümlenen diline gelipte hep yuttuğun cümleleri bir bir dile vermek mi? Yoksa umarsızca gözlerine perde çekerek susabilmek mi?
Hayat dediğin nedir ki? Bir tarafta ağlayan bir tarafta gülebilen ve ortada durup nedir bu?diyip,anlamaya çalışmak çözebilmek mi gözlerde ki sırları…Vakti geldiğinde elini taşın altına koyabilmek mi hiç düşünmeden her şeyi göze alabilmek mi…Yalanlarla beslenip ve her gün büyüyüp insanı içine çeken girdabın içine korkusuzca dalıp mücadele edebilmek mi? Hayat dediğin nedir ki?Seviyorum derken gözlerine bakıp içindeki aşkı görebilmek mi yoksa yalanlarla yürekleri acıtabilmek mi hiç düşünmeden yıkabilmek mi en masum duyguları…Berrak suları bulandırıp saflığın simgesi beyazı karalamak mı?

Hayat dediğin nedir ki? Kendimizi içinde bulduğumuz kalıplar mı yoksa bu kalıplardan sıyrılmaya çalışmak mı? Yoksa kırılıp incinmekten korkup etrafımıza ördüğümüz duvarlar içinde yarattığımız bu dünyada boğulurken nefes almaya çalışmak mı?
Hayat dediğin nedir ki? Akıp giden zaman mı? Bizden götürdüklerini geri almaya mı yada yerine yenilerini koymaya çalışmak mı? Elimizdeyken değerini bilmeyip kaybettiklerimize üzülüp pişman olmak mı yada bunlardan ders alabilmek mi?

Hayat dediğin nedir ki? Uzayıp giden yollar mı gidipte dönmeyenler mi bekleyipte özlediklerimiz mi? Ya da neyi niçin beklediğini bilmeden beklemek mi?

Hayat dediğin nedir ki? Bitmek tükenmek bilmeyen bir boşluğun içinde kendini bulabilme çabası içinde olmak mı? Ve kendini bulmaya çalıştığın cevapların içinde kaybolduğun sorular mı? Ve en sonunda uzaklarda sandığın oysa ki hep içinde taşıdığın ışığı görebilmek mi?

Son Türkü



Kaybolmak uzre suya düsen bilezik;
Bak, butun kırışıklar silindi sudan.
Son saatimde mi uyandım uykudan,
Neden bos gecen yıllardan içim ezik?
Durdu beni ölüme götüren kervan.
Eski bir şarkı söyleniyor rüzgarda.
Duydum ki sevmeyi bilen dudaklarda
Benim ilahilerim hala okunan.

Sevgilim...... ellerime dokunaraktan.
Beni çağıran bir eda var sesinde.

Bu muydu insanlara son nefesinde
Görüneceğinden bahsedilen şeytan?
Sular çekilmeye başladı köklerde
Isınmaz mi acaba ellerimde kan?
Ah! Ne olur butun güneşler batmadan
Bir türkü daha söyleyeyim bu yerde!

Orhan Veli Kanık (13 Nisan 1914 – 14 Kasım 1950)

Beni yüreğimle yargıla...



Duygu bana
Öykü bana
Yaşadığım her saniye
Roman gibi her an bana

Dostum bana
Sevdam bana
Soluğunu geçir bana
Uyku tutmuyor gözüm
Anılar sıraya girdi
Gel anne süt içir bana

Uyku



Dağ, taş, börtü, böcek uyudu; ben uyuyamıyorum. Yok mu çaresi???

6 Ocak 2010 Çarşamba

Ölüm...



Yaş genç ama ruh yaşlı... Burun da yere bakıyor, ölecek miyim nedir?

4 Ocak 2010 Pazartesi

Dildar için giryan olmak...



GAZEL ZAMANI

Nice bu hasret-i dildar ile giryan olayım
Yanayım ateş-i aşkın ile büryan olayım
Görmedim gül yüzünü ah-u figan etmedeyim
Akıdıp göz yaşımı dert ile nalan olayım
Kapladı bu nârı firkat cismi gam âl u demi
Korkarım heşre keder böylece suzan olayım
Sevdiğim rağmet yeter incitme artık kalbim
Gel dilersen yusuf-u asa, bend-i zindan olayım
Lütfiyim bülbül gibi gülşende feryat eylerim
Vuslatı yâr ile ancak şâdi handan olayım

2 Ocak 2010 Cumartesi

Bazi yüzler büyüleyicidir.



Bazi yüzler büyüleyicidir. Onlari nerede, hangi haleti ruhiyede gördügünüz hic farketmez; büyülenir, hareketsiz ve nefessiz izlersiniz gecit törenlerini...

(Yukaridaki yüzü bugün ciplak gözle gördüm ve büyülendim.)

1 Ocak 2010 Cuma

Hayat



Hayat, ümit etmek ve beklemekmiymis; yoksa ben yanlis mi anlamisim? Hic bilmiyorum; artik ümit etmiyor, sadece bekliyorum hayat oyununu mertce kaybedenlere el sallayarak...